Bitkilerde dallanma aralıkları ve yaprakların dizilişi güneş ışığından en fazla ve en verimli alacağı şekilde oluşur. Bu biçimdeki dizilişte, biri ötekinin güneş ışını almasına en az engel olur. Bu olgu, bitkinin sağlıklı büyümesi için gereklidir. Botanikçiler, bitkilerdeki bu dallanma olgusuna “phyllotaxis” ve Y/P = (dallanma periyodu /yaprak sayısı) oranına yaprak ıraksaması derler. Yaprak ıraksaması, ardışık Fibonacci sayılarının oranıdır.[1]
Şekil 2’de bitkinin yaprakları yandan ve üstten görünmektedir. Yaprakların birbirlerini gölgelemeyecek biçimde sıralanmış olduklarına dikkat ediniz. Çevremizde gördüğümüz ağaç ve çiçeklerin yaprakları bize ilk bakışta rastgele dizilmiş gibi görünebilirler, ama onları biraz ayrıntılı incelediğimizde şaşırtıcı birer geometrik yapıya sahip olduklarını görebiliriz. Bu geometrik yapı onlara en iyi büyüme ve gelişme koşullarını yaratmaktadır.
Şekil 3a’daki bitkinin dal sayılarını dikkatle inceleyiniz. Sırasıyla, bölmelerdeki dal sayıları 1, 2, 3, 5, 8, 13’tür. Bunların Fibonacci dizisinin öğeleri olduğunu biliyoruz.
Şekil 3b’de aynı bitkinin yaprak sayılarına bakınız. Her bölmedeki yaprak sayıları, sırasıyla; 1, 2, 3, 5, 8, 13 Fibonacci sayılarıdır. Bu oluşumu pek çok bitkide görebiliriz. Bu sıralanış, bitkilerdeki düzen ve estetiğin tamamıyla matematiksel kurallara dayandığını göstermektedir.
Çiçeklerin taç yapraklarının ve tohumlarının sayısı genellikle Fibonacci sayı dizisindeki 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89… ardışık sayıları olur. Elbette bu kurala uymayan bitkiler de vardır. Çünkü doğada altın oran haricinde başka geometrik veya matematiksel sistemler de vardır.
şekil 3a şekil 3b
Doğada Fibonacci sayılarının ve altın oranın nasıl kullanıldığını sayısız örnekte görebiliriz. Leonardo da Vinci ve Corbusiergibi tanınmış pek çok sanatçı, bilim adamı ve tasarımcılar; inceleme yaparken ya da eserlerini yaparken hep altın orana göre belirlenmiş insan bedenini esas almışlardır. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitapların1dan biri olan Neufert’te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu esas alınmaktadır.
İnsan Vücudunda Altın Oran:
Baştan ayak ucuna olan mesafe ile göbek deliğinden ayak ucuna olan mesafe arasındaki oran:1,618
Omuzdan parmak ucuna olan mesafe ile dirsekten parmak ucuna olan mesafe arasındaki oran:1,618
Yüz uzunluğu ile çene ucundan kaşların birleşim yerine olan uzunluğun birbirine oranı:1.618
Ağız boyunun burun genişliğine oranı:1,618
Burun genişliğinin burun delikleri arasındaki genişliğe oranı:1.618
Gözbebekleri arasındaki mesafenin kaşlar arasındaki mesafeye oranı:1,618
Orta parmağın serçe parmağına oranı:1,618
İşaret parmağımızdaki her boğumun bir önceki boğuma oranı:1,618
İdeal ölçülerdeki bir insan vücudunda altın oranın sağladığı estetiğin dışında farklı geometrik ölçü düzenleri de bulunmaktadır. (Şekil 1)
[1] Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 77. S.155
Bu site fikir ve sanat dünyasında yüz yıldır tartışılan “yaşam enerjisi ve ley hatları” üzerine Rus, İngiliz ve Amerikalı araştırmacıların çok ötesinde ve dışında yeni keşif ve tespitler ortaya koyan “Mührü Süleyman Ley Hatları” isimli kitabın tanıtımı amacıyla hazırlanmış dijital ekran okuma-yorumlama blog sayfasıdır.
Bir cevap
Tşk