Volkanik Dağların, Fay Hatlarının ve Deprem Merkezlerinin Ley Hatlarıyla ilişkisi
Görüldüğü gibi ley hatları Dünya’nın üzerinde yoğun bir enerji akışı gerçekleşen manyetik hatlarının bulunduğu enerji damarlarıdır. Dünya’yı saran bu hatların birbirleriyle kesiştikleri noktalar, büyük enerjilerin açığa çıktığı, bir bakıma yeryüzü enerjisinin kaynak noktaları, Dünya’nın enerji cennetleridir. Ley hatlarına yakın olan bölgelerdeki insanların özellikle ruhsal gelişimi daha ileri seviyede olur. Ley hatları üzerinde inşa edilen tapınaklarda insanların manevi hazzı, ruhsal motivasyonu ve zihinsel idraki de daha açık olur.
Tarihin en eski dönemlerinden beri ley hatları insanlara cazibe noktası olmuştur. Çünkü genellikle bu hatların geçtiği bölgeler çevresine göre daha elverişli imkânlara sahiptir. İnsanlar da ley hatlarını bilmeseler bile bu cazibeye kapılarak bu ley hatlarının çevresinde toplanmışlardır.
Ley hatları sadece insanlar için değil her canlı için bir cazibe merkezi olmuştur. Kuşlar ve balıklar göç yollarını belirlerken çok farklı yöntemler kullanır ama her biri Dünya’nın manyetik alan enerjisini insanlardan daha çok hissedebilecek duyarlılıktadır. Bu nedenle ley hatlarını hissederek göç yollarını buna göre düzenledikleri de düşünülebilir.
“Piramit Merkezli Mührü Süleyman Ley Hatları”; doğada yaşam enerjisinin kaynağıdır ve fiziki olarak gözlemlenebilir, tespit edilebilir. Yani kıta levhaları, fay hatları, volkanik bölgeler, sıradağlar, akarsu havzaları, petrol ve doğalgaz rezervleri gibi çok somut coğrafya unsurlarıyla varlığı görünür haldedir. Bu yaşam hatları yaydığı jeo-enerji, bio-enerji ve mistik-enerjisiyle milyonlarca yıldır Dünya’daki biyolojik yaşam çeşitliliğini üstüne çekmiştir belki de oluşmasını sağlamıştır. Bu nedenledir ki insanlığın en eski yaşam alanları ve antik kentleri, bu yaşam enerjisi dağıtan hatların üzerinde kurulmuştur.
Fay Hatları ve Volkanik Dağlar, Mührü Süleyman yaşam enerjisinin fiziksel yansıması olarak ley hatları boyunca ilerlemektedir. Bu sayede ley hatları fiziki olarak gözlemlenebilir ve tespit edilebilir. Mesela kıta levhaları, fay hatları ve volkanik dağların; çoğu bölgede yaşam hatlarıyla örtüştüğünü ve aynı istikamette ilerlediklerini görürüz. Yaşlı kıta Afrika’nın güneyinden gelerek Nil’in ve insanlığın doğduğu Viktorya Gölü üzerinden geçerek Etiyopya’da bir dizi volkanlar vadisi oluşturan ve Kızıldeniz ortasından Bakaa Vadisi boyunca ilerleyen fay hattı Mührü Süleyman yaşam hattıyla kol kola yürür. Kuzey Anadolu fay hattı Bingöl, Erbaa, üzerinden geçerek Hititler’in Başkenti Hattuşa’nın olduğu Çorum Osmancık’ta tam 16M8K noktasında kavis alarak yön değiştirir ve Bolu, Düzce üzerinden geçerek Marmara fay hattını oluşturur. Fay hattının oluşturduğu bu kavis bölgedeki ley hatlarıyla uyumludur.
Fay hatları bazı bölgelerde yoğunlaşarak düğümlenir. Genellikle yoğun sismik hareketlerin yaşandığı bu bölgeler ley hatlarının da kesiştiği köşe noktalarına denk gelir Güney Amerika’da Kolombiya, Kuzey Amerika’da Oregon, Pasifik’te Fiji adası, And Dağları ve Himalayalar boyunca ilerleyen fay hatları hep ley hatlarıyla yan yana ilerler.
Doğu Anadolu’da, İtalya’da Etiyopya’da, Kamerun’da, İzlanda’da ve Meksika’daki volkanik dağlar dizisi adeta bir cetvelle çizilip dizilmiş gibi ley hatlarının üzerindedir. Fay hatları ve volkanik dağlar ile ley hatları arasında somut bir ilişkinin olduğu çok açık görülür. Tüm bu volkanik dağların tam merkezinde bulunan Gize Piramitleri de üç dağ gibi dizilmiştir. (şekil 121)